28 Aralık 2009 Pazartesi

BüTüN Z@mAnLaRıN En KöTü NoeL FiLmİ ((The WoRsT ChRisTmAs MoVie Of all TiMe))

           Jim Carrey'nin özel bir makyaj marifetiyle Grinch karakterini canlandırdığı 2000 yapımı How the Grinch Stole Christmas adlı filmi tüm zamanların en kötü Noel filmi olarak seçilmiş.puhaha jim carey diynce gülesim gelior yahu nabıym :))))


         Moviefon isimli internet sitesinin yaptığı yoğun katılımlı ankete katılan kullanıcılar tüm zamanların en kötü 10 Noel filmini oylarıyla belirlemişler. Oylamaya göre Grinch en kötü Noel filmi olarak en çok oyu alan film olmuş. "DaVinci Kodu", "Melekler ve Şeytanlar", "Akıl Oyunları" gibi başarılı filmleriyle tanınan Oscar ödülü sahibi Ron Howard'ın yönettiği film hem Howard hem de Jim Carey'nin kariyerlerinin kötü çalışmalarından biri olarak değerlendirilmiş. Bu arada Jim Carrey sevgilisi Jenny MacCharty'nin otistik oğlunu eğlendirmek için geçtiğimiz gün Noel Baba kılığına girerek sevimli bir dans yapmış. Puhaha işte diyorum ya Jim carey bu ne yapacagını bilemessınıs akla fikrre gelmeyen hareketler bunlar tabi bence :)))))))))
        Ulen Jim Güldürdün Yine beni :)))))))           


 ENGLISH TRANSLATE


            Jim Carrey's Grinch character revive a special make-up means of making the 2000 film How the Grinch Stole Christmas is the worst Christmas movie of all time as selected.



           His intense involvement with the internet site called Moviefon participating in the survey's 10 worst Christmas movie of all time users of the ratings were determined. According to the vote as the most Grinch worst Christmas movie film that became the area. "DaVinci Code", "Angels and Demons", "Mind Games", known for such successful films nominated for an Oscar of film directed by Ron Howard and Jim Howard and career Carey'nin one of the worst work is considered. Meanwhile, Jim Carrey and girlfriend Jenny amuse MacCharty'nin autistic son, disguised as Santa Claus for the past days had a lovely dance

26 Aralık 2009 Cumartesi

*-*Su Ateş ve Ahlak*-* The story of water, fire and morality :)))

      Su, ateş ve ahlak dostluk kurmuşlar; birbirlerini pek sevmişler. Uzun süre dolaşmışlar birlikte Sonra birden bir burukluk kaplamış üçünün de içini. Ayrılırlarsa bir daha birbirlerini ne zaman nerde bulabileceklerini merak etmişler ve birbirilerine sormuşlar:

1)Önce suya sormuşlar, "Kaybolursan seni nasıl bulacağız?"
Su cevap vermiş ateş ve ahlaka, "Nerede bir şırıltı duyarsanız ben oradayım. Bu yer bazen yeşilliklerin bazen kayaların arası, bazen de vadilerin içi olabilir ama şırıltıya kulak verin ben ordayım dostlarım" demiş,

2)Ateşe, sormuşlar "Seni yitirirsek ne yapalım?"

Ateş, "Nerde bir duman görürseniz o yerde ben varım oraya gelin ben ordayım "demiş.

3)Sıra ahlaka gelince, ahlakın dostlarına cevabı şu olmuş,

 "Beni kaybederseniz bir daha kesinlikle bulamazsanız."    :))))))))


                                                          ENGLISH  TRANSLATE...


Water, fire and ethics established more friendships; they love each other very much. Then suddenly around a long time together have covered three of the sourness of the drink. When they leave each other again had to know where they can find and they ask each other:

1) First, the water had to ask, "How do we find you if you lost?"
Water was responding to fire and morality, "where you hear a gurgle, I'm there. This place is sometimes green, sometimes among the rocks and sometimes it can be inside the valley, but to listen to the gurgle ordayım my friends I" said,

2) fire, they ask "What if I do lose?"

Fever, "Where you see a smoke in that place I come there I got my ordayım" said.

3) place when it comes to ethics, morality became friendly answer to the following,

"If you lose me you do not find a more strictly














Yan Yana Yürümeyelim Diye Dar Yapılmıştı Kaldırımlar. Ve Yine Yan Yana Yürümeyelim Diye Dar Kafalıydı Insanlar. Ve Sırf Dardı Diye Kafalar, Düşünmeyi Bırakıp Sevmeyi Denedik, "Sarılmak Yakar Bizi" Deyip Aşkı Hep, Uzaktan Sevdik...






Bazen susmak gerekiyormuş,
bazen bomboş bakmak gerekiyormuş hayatın yalanlarına.
Anlamaya çalışmak saçmalık
Anlamadan yaşamak gerekiyormuş.
Ama bazen unutmak gerekiyormuş, unutulma pahasına.
Zaman değilmiş gideni getiren,
aslında zamanmış var olanı götüren.



19 Aralık 2009 Cumartesi

GMC 1.Tura Başladık umarım İyi kararlar alırız.

16/12/2009 tarıhı ıtıbarıyle GMC de 45. grubun ıcınde takımımız team pabos ile yer aldık.
              İlk kararlarımızı aralık ayının 23 nde acıklayacagız umarım dogru karakları alırız ve hısse degerlerımızı daha da arttırabılırız. GMC ye daha once katılan tum arkadaslar yorumlarınızı beklıyorum tecrubelerınızden faydalanmak ısterız.

                                             ENGLISH TRANSLATE

As of the date the 45 GMC 16/12/2009 group took place in the team with team pabos.

              
I hope our decision will explain the first 23 range and take the right decisions can we further increased our shareholder value. GMC eat before Waiting for a comment to all participating friends. We would like to benefit from your experience.

            

26 Kasım 2009 Perşembe

*-*BaYrAm*-*

Aşagıda bayramla ilgili ve günümüzdeki önemli saglık sorunlarından biri olan
domuz gribiyle ilgili kücük bir resim paylastım.
Bakalım hosunuza gıdecek mi_?




Tüm islam aleminin kurban bayramını en içten dileklerimle kutlar
hayırlara vesile olmasını cenabı hak tan niyaz ederim...

Nice bayramlara erişmek dileğiyle Kurban bayramınız Mübarek Olsun...

24 Kasım 2009 Salı

Global Management Challenge BAŞLIYOR........! Englısh Translate: http://worldgmc.com/

ENGLISH :http:/www.worldgmc.com/   (This link copy paste in your browser)   

   Sevgili arkadaslar dünyada 31 ülkenin katılımıyla düzenlenen uluslararası şirket simülasyon yarışması (Global Management Challenge) başvuruları 26 kasım itibariyle başlıyor. bu yarışmada en az 3 een fazla 5 takım arkadası olusturup kaydınızı 26 kasım tarıhıne kadar gmc.realta.cm.tr adresinden başlatabilirsiniz.
       Kısaca Bu yarışma sizin için kariyerinizin biraz dha erken başlamasını sağlayacak. Aynı zamanda şirketler işe alımlarda bu yarışmaya katılanlara öncelik veriyor. Türkiye bu yarışmaya 2 senedir katılıyor. Türkiye elemelerinde 1. olan grup uluslararası çapta yarışmak üzere portekiz elemelerine katılacak. Yarışma süresince takımlara verilen şirketlerin bilançoları mali tabloları vs. drumlarını yarısmaya katılan takımlar bu bılgılere bakarak kendilerine verilen şirketleri yönetmeye çalışacaklar bu süreçte toplamda 66 karar alınacak ve bu kararlarla şirketın yonetılmesı saglanacaktır. Aynı zmanda okulda gosterılen teorık bılgılerı uygulamaya koymak ve kendı karıyerınızı kanıtlamanız ıcın süper kacırılmaz bır fırsat bu yarısma.
       Bu sene de yarışmaya 517 takım alınacakmış. Birazda basvuruların yogunlugundan kaynaklanıyor olsa gerek arkadaslar sıze tavsıyem fazla gec kalmayın hemen basvurunuzu yapın...
       Takımı olmayan arkadaslar Facebook grubundan (GMC Türkiye) yada    (http://www.facebook.com/photo.php?pid=3938941&op=1&view=all&subj=685704193&id=506238734#/group.php?gid=24401656271&ref=ts) bu linki copy paste yaparak ulaşabılırsınız arkadaslar fazla gec kalmayın...

11 Kasım 2009 Çarşamba

Aklıma Geldi Yazıym dedim Kayserilinin ticaret kafası Her zman işe yarıyor mu acaba... :)


Kayserili ve Padişah
Bir gün padişahın biri, - Kim bana bir yalan söyleyebilirse bir küp dolusu altın vereceğim! demiş..Yalancılar hemen Saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
1.Yalancı :
-Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü..demiş..
Padişah:
-Bunun neresi yalan?..Kuş kartaldır, aslan da kuzu kadar minik bir yavru..Kaptı mı götürür yuvasına tabiki..demiş
2.yalancı:
-Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!..
Padişah:
-Ülkenin kralı pencereden bakınırken tacını düşürmüştür..Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş..Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!..
3.Yalancı:
-Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım..Altı ay sonra geri döndü!demiş..
Padişah:
-Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür..Ağaç sonbaharda yapraklarını dökünce ok da takılacak yer bulamayıp yere inmiştir..
Böylece padişah her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş..
4.yalancı ise Kayseriden gelmiştir..
-Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın..Şimdi geri almaya geldim..Yalandır dersen ödülümü ver..Yalan değil dersen borcunu öde bi zahmet!..demiş :D

30 Eylül 2009 Çarşamba

*-*CARREFOUR*-*

Sabancı Holding Parekende grup başkanı Haluk Dinçer, parekende grupta bu yıl yaklaşık 5 milyar TL ciro hedeflediklerini bildirdi.
Ayrıca Haluk Dinçer Carrefoursa, Diasa ve Teknosa ile hizmet verdikleri parekened sektöründe kombine olarak bu yıl 180 milyon dolar yatırım yapacaklarını bildirdi.
Romanya’da yatırım yapan firma açtığı 6 mağazayı yanlış zamanlamadan dolayı kapattıklarını bildirdi.

11 Eylül 2009 Cuma

AB Gençlik Programı (EU Youth Programme) National Ajans

Gençlik Programı Avrupa Komisyonu tarafından gençler için uygulamaya konmuş bir programdır. Programa katılan her ülkede Programı idare eden "ulusal ajanslar" bulunmaktadır. Ülkemizin Ulusal Ajansı görevini Başkanlığımız (T.C. Başbakanlık - DPT - AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı) yürütmektedir. Programlara tam katılım hakkını elde ettiğimiz 2004 yılından beri aşağıda anlatılan alt Eylemlere ait proje başvuruları doğrudan Başkanlığımıza yapılmakta ve Başkanlığımız tarafından değerlendirilmektedir. Her yıl, yılda 5 dönem halinde (1 Şubat, 1 Nisan, 1 Haziran, 1 Eylül ve 1 Kasım), binlerce başvuru alınmakta ve kabul edilen başvurulara hibe sağlanmaktadır. Aşağıdaki sunumlar ile birlikte daha detaylı bilgi içeren Program Kılavuzunu okumanız önemle tavsiye olunur.

Eylem 1.1 – Gençlik Değişimleri
Gençlik Değişimleri, farklı ülkelerden genç gruplarına bir araya gelme ve birbirlerinin kültürleri hakkında öğrenme fırsatı sunar. Gruplar, karşılıklı ilgi duyulan bir konu etrafında Gençlik Değişimini birlikte planlarlar. Gençler bu Eylem ile yurt dışındaki projelere katılabildikleri gibi yurt içinde de uluslar arası projeler yapabiliyorlar. Bir Gençlik Değişimine katılmak için yabancı dilinizin çok iyi seviyede olması da gerekmiyor.
Eylem 1.1 - Gençlik Değişimleri Sunumu

Eylem 1.2 – Gençlik Girişimleri
Gençlik Girişimleri yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde tasarlanan grup projelerini destekler. Sokağınızda, köyünüzde, ilinizde veya bölgenizde gerçekleştireceğiniz her türlü yararlı proje fikri için bu Eylemi mutlaka inceleyiniz. Bu alt eylem ayrıca gençler arasında işbirliğini ve deneyim değişimini geliştirmek amacıyla farklı ülkeler arasında benzer projelerden oluşan bir ağ kurulmasını da destekler.
Eylem 1.2 - Gençlik Girişimleri Sunumu

Eylem 1.3 – Gençlik Demokrasi Projeleri
Gençlik Demokrasi Projeleri, gençlerin hem yerel, bölgesel ya da ulusal düzeyde, hem de uluslararası düzeyde demokratik yaşama katılımını destekler. Demokrasi veya Gençlerin aktif katılımı ile ilgili bir projeniz mi var? Mutlaka başvurun!
Eylem 1.3 - Gençlik Demokrasi Projeleri Sunumu

Eylem 2 – Avrupa Gönüllü Hizmeti
Avrupa Gönüllü Hizmeti, istediğiniz bir AB ülkesinde sosyal içerikli bir projede 2-12 aylık süreler dahilinde yer almanızı sağlayan bir etkinliktir. Dil eğitimini de (% 5) içeren Avrupa Gönüllü Hizmeti 18-30 yaş arasındaki tüm gençlerimize açıktır. Avrupa Gönüllü Hizmetinin (AGH) amacı, Avrupa Birliği'nin içinde ve dışında çeşitli şekillerdeki gönüllü faaliyetlere gençlerin katılımını desteklemektir. Bu Eylem kapsamında gençler, bireysel olarak ya da gruplar halinde kâr amacı gütmeyen, ücretsiz faaliyetlerde yer alırlar.
Eylem 2- Avrupa Gönüllü Hizmeti - Gönüllüler için
Eylem 2- Avrupa Gönüllü Hizmeti - Kuruluşlar için

Avrupa Gönüllü Hizmeti için gerekli bilgi ve belgelere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Eylem 3.1 - Avrupa Birliği Komşu Ülkeleriyle İş Birliği
Bu alt-Eylem Komşu Ortak Ülkelerle gençlik alanında Gençlik Değişimleri ve Eğitim ve Ağ Kurma projelerini destekler. Başka bir deyişle 2 ayrı alt faaliyet ile Eylem 1.1 ve Eylem 4.3 projelerinin Komşu Ortak Ülkelerden katılan ortaklar ile de yapılmasını sağlar.
Eylem 3.1 - Avrupa Birliği Komşu Ülkeleriyle İşbirliği

Eylem 4.3 - Gençlik Çalışanları ve Gençlik Kuruluşları İçin Eğitim ve Ağ Kurma
Bu alt-Eylem, gençlik çalışmalarında ve kuruluşlarında aktif kişilerin eğitimini, özellikle deneyimlerin, uzmanlığın ve aralarında iyi uygulamaların yanı sıra uzun süreli kalite projeleri ile ortaklıklar ve ağların oluşmasını sağlayacak faaliyetlerin değişimini destekler. İşbaşı Eğitimi, Fizibilite Ziyareti, Değerlendirme Toplantısı, Çalışma Ziyareti, Ortaklık Oluşturma Faaliyeti, Seminer, Eğitim Kursu ve Ağ Kurma projeleri yapmanıza olanak sağlar.
Eylem 4.3 - Eğitim ve Ağ Kurma Sunumu

Eylem 5.1 - Gençler ve Gençlik Politikalarından Sorumlu Olanlar İçin Toplantılar
Bu alt-Eylem, gençler, gençlik çalışmalarında aktif kişiler ve gençlik politikalarından sorumlu kişiler arasında işbirliğini, seminerleri ve yapılandırılmış diyalogu destekler. Ulusal tipinde yurt dışından ortaklara ihtiyaç yoktur. Çok sayıda gencin katıldığı büyük toplantı ve seminerleri mümkün kılar.
Eylem 5.1 Alt Programı Sunumu

TCP (Training and Coordination Plan - Eğitim ve İşbirliği Planı)
Yurt dışında diğer Ulusal Ajanslarca veya Avrupa Komisyonunca; yurt içinde ise Başkanlığımızca düzenlenen bazı eğitim ve etkinliklere TCP kapsamında alacağınız hibeyi kullanarak katılabilirsiniz. Bu etkinliklere katılarak Gençlik Programı hakkındaki tecrübenizi daha da artırabilirsiniz. Bu etkinliklere katılan katılımcıların konaklama ve yemek masrafları ile yolculuk ve vize masrafları Başkanlığımızca ve diğer Ulusal Ajanslarca karşılanır. Güncel bilgi ve başvuru formu ilgili etkinlik duyurusunda (Etkinlikler) yer alır.

Bombaları Arı ve Fare Bulacak mış :D

Bilim Adamları, Hassas Koku Alma Özelliğine Sahip Arılar ve Farelerin Gelecekte Patlayıcı Aramada Kullanılacağını Ortaya Çıkardı.

Bilim adamları, hassas koku alma özelliğine sahip arılar ve farelerin gelecekte havalimanı gibi önemli noktalarda patlayıcı aramada kullanılacağını ortaya çıkardı. Uluslararası Havacılık Güvenliği Dergisi'nde; arıların yanı sıra farelerin de köpeklerden daha hassas koku alma özelliğine sahip olduğuna dikkat çekildi. Dünyadaki önemli tesislerde güvenlik tedbirlerin hali hazırda x-ray cihazları, metal detektörler, güvenlik kameraları ve eğitimli köpekler tarafından sağlanıyor.

ABD Savunmaya Yönelik Araştırma Geliştirme Projeleri Ajansı'nın desteklediği bir araştırma; siyah yaban arısının (microplitis croceipes) canlılar üzerinde olmayan sentetik kokuları bile algılayabildiğini gösterdi. Şekerli su verilerek algılanması istenen kokuya maruz bırakılan siyah yaban arıların, saniyeler içinde ilgili kokuyu hafızalarını kaydettikleri gözlendi.

Georgia Üniversitesi araştırmacılarından Glen Rains ve Böcekbilimci Joe Lewis de kendi çalışmalarında yaban arılarının koku ve yiyecek arasında kurduğu bağlantıdan yola çıkarak hassas bir 'koku detektörü' geliştirdi. Detektörün içindeki yaban aralarının, algılanması istenen kokuyu kısa sürede tepki gösterdikleri belirlendi.

İngiltere'de faaliyet gösteren Insceltinel şirketi de araştırmasını bal arıları üzerinde gerçekleştirdi. Çalışma sonunda minik yaratıkların eğitildiklerinde çok küçük miktardaki patlayıcı maddelere bile tepki verdikleri ortaya çıktı.

MAYIN TARAYAN FARELER

Öte yandan arıların yanı sıra farelerin de detektör köpeklere alternatif oluşturacak koku alma özellikleri araştırılıyor. Mozambik'te 2003 yılında yapılan bir çalışmada, toprak altındaki mayınların tespiti için keseli Afrika faresi kullanıldı. Keseli fare 100 metrekarelik bir alanı yarım saat içinde tarayıp mayınlı noktaları yüzde 86.5 doğruluk oranıyla buldu. Kimi uzmanlar, özellikle havalimanlarının güvenliğinde farelerin, köpeklerin yerine kullanmasının az maliyetle daha verimli olacağını savunuyor. Farelerin basınca duyarlı patlayıcılar üzerinde hareket edecek hafiflikte olduğu için mayın arama faaliyetlerinde de başarılı olacağı belirtildi.

Yazan: suleyman hılmı sarp

9 Eylül 2009 Çarşamba

Selde Korkutan Bilanço: 29 Ölü

Başbakanlık'a bağlı Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü İstanbul'un Çatalca, Silivri ve İkitelli ilçeleri ile Tekirdağ'ın Saray ilçesinde meydana gelen sellerde iki günde 29 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.

Başbakanlık Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü saat 15.00 itibarıyla yaptığı açıklamada, aşırı yağışlar sonucu Tekirdağ'da 5, İstanbul'da 24 olmak üzere toplam 29 vatandaşın yaşamını yitirdiğini belirtti. Tekirdağ'da kaybolan 2 vatandaş için arama çalışmalarının sürdürüldüğü bildirildi.

Afete maruz kalan Tekirdağ'a Başbakanlık'tan 250 bin, İstanbul'a ise 2 milyon TL acil ödenek gönderildi. Sel ve su baskınları nedeniyle Saray, Silivri ve Çatalca ilçeleri ile İkitelli bölgesinde çok sayıda ev ve işyeri ile bazı okullar ve Devlet Hastaneleri'nde hasar meydana geldiğini belirten Başbakanlık afete maruz kalan bölgelerde arama kurtarma ve hasar tespit çalışmalarına devam edildiğini açıkladı. İl bazında felaketin sonuçları ise şöyle sıralandı:
-İLLERİN DURUMU-

"TEKİRDAĞ: Tekirdağ ilinde meydana gelen yoğun yağış sonucu meydana gelen su baskını ve sel sonucu Fatih Çakar ve Berna Çakar isimli 2 vatandaşımız kaybolmuş, 5 vatandaşımız da hayatını kaybetmiştir. Sel ve su baskınlarından 109 bina etkilenmiş, 15'i yıkılmış, 6'sı orta derecede hasar görmüştür. 88 evin ise eşyaları hasara uğramıştır. 76 Büyükbaş ve 45 Küçükbaş hayvan da telef olmuştur. Sivil Savunma, Askeri Birlikler ve Polis Teşkilatı'ndan oluşan yaklaşık 100 kişilik ekip tarafından kayıp olan 2 kişinin arama çalışmaları sürdürülmektedir.

İSTANBUL: İstanbul'da dün ve bugün meydana gelen sellerde şu ana kadar hayatını kaybeden 24 vatandaşımızın cesedine ulaşılmış olup, arama ve kurtarma çalışmalarına devam edilmektedir."

-ARAMA KURTARMA FAALİYETLERİ-

Başbakanlık arama kurtarma çalışmalarına 6 helikopter, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden 863 personel, 228 araç, 104 motopomp, 32 bot, Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğü'nden 3 bot, 40 personel, Sağlık Bakanlığı'ndan 13 personel 3 aracın katıldığını bildirdi. Askeri birlikler ve polis ekiplerinin katıldığını kaydetti.

Başbakanlık ayrıca ilk hasar durumu tespit çalışması çerçevesinde Silivri ilçesinde bin 700 ev ve yazlık konut ve işyerinin su baskınına uğradığını, hasar gören 20 dairelik bir blokun tedbir amaçlı boşaltıldığını, Silivri ve Selimpaşa'da 7-8 okul ile Çatalca, Silivri ve Selimpaşa Devlet Hastanelerinin su baskınlarından zarar gördüğünü, 58 araç ve 15-20 teknenin hasara uğradığını, hasar belirleme çalışmalarını sürdüğünü açıkladı.

Dün Trakya'yı esir alan ve 10 cana mal olan felaket bugün İstanbul'u vurdu. Marmara Bölgesi, 17 Ağustos depreminden beri ilk kez bu boyutta bir felaket yaşıyor. Tameks Tekstil Fabrikası'na servisle gelen 7 kadın çalışan bir anda sele kapıldı. İkitelli TIR parkında uyuyan 6 şoför uykularında can verdi. İkitelli ve Halkalı'da 4 ceset bulundu. 26 can alan felaket havalimanına ulaşımı felç etti. İkitelli'de araçlarında mahsur kalanlar hala kurtarılmaya çalışılıyor...

8 Eylül 2009 Salı

Paramızı Nasıl Biriktirebiliriz?

Para biriktirme yetisi birçok konuda olduğu gibi kültürel değişikliklerden etkileniyor. Örneğin 2005 senesini ele alalım. Japonya’da vergi sonrası gelirden biriktirilen oran %25,5 iken Amerika Birleşik Devletleri’nde bu oran -%0,5 olarak gerçekleşmiştir. Bu farkı hayatın Japonya’da Amerika’dan daha ucuz olması şeklinde açıklamak ise mümkün değil, zira Japonya’daki Tokyo ve Osaka dünyanın en pahalı şehirlerinden. Devletlerin birikime, yatırıma nasıl baktıkları ve vatandaşları nasıl yönlendirdikleri çok önemli.

Türkiye’ye baktığımızda, eli para tutan genç neslin para birikimi konusunda çok aktif olmadığını görüyoruz. Ne yazık ki devletin para biriktirme konusunda, haklı yüreklendirecek vergi avantajları sağladığı da görülmüyor. Neyse ki biriktirmeyi beceremeyenler için kolay bir çözüm var gibi.. Türkiye’de yeni yeni işlemeye başlayan bireysel emeklilik sistemi, para yatırımı için çeşitli olanaklar sunuyor ve kişiye özel birikim çözümleri getiriyor. Her ay sabit bir ücret ödeyebilir veya senede bir kez toplu ödeme yapabilir ya da daha farklı bir sistemi danışmanınızla oturup geliştirebilirsiniz. Bordrolu kişilere aylık gelir vergisi avantajı da sağlayan bu sistemin incelenmesini tavsiye ederim.

Biriktirmeyi becerebilenler için ise yatırımın nereye yönleneceği eskiden açıktı: Ya dövize ya vadeli mevduata.. Faizlerin iniş eğiliminde olduğu ve daha da inmesi beklendiği günümüzde ise dengeler şaştı ve eskiden kesin bildiğimiz artık soru işareti oldu. Şu anda, bazı bankaların kampanyalar dahilinde verdiği yüksek oranlar hariç, ortalama vadeli mevduata alınan faiz 30 günden bağlarsanız, brüt %10,75. Benim tercihim, faizlerin sene sonuna kadar daha da düşeceğini beklediğimden vadeli mevduatımı 3 aylıktan bağlamak oldu. 3 aylıklarda faiz %10,5’e düşüyor. Dün HSBC’nin bir şubesindeki müdürle yaklaşık yarım saat boyunca bu konu üzerinde konuştuk. Vadeli mevduatlar düşerken tam tersi yönde getiri yapan B likit ve B değişken fonları üzerinde durduk. Yatırımımın bir kısmını B değişken fona yönlendirme kararı aldım. Getirisine göre ya devam edeceğim ya da başka çareler aramaya başlayacağım. Hatta yeni bir bireysel emeklilik sözleşmesi imzalama vaktimin geldiğini bile düşünüyorum. Tavsiyem, piyasaları yakından takip edip zaten zor biriken paranızı en iyi şekilde değerlendirmeniz.

Peki ne kadar biriktirmeliyiz?

Hepimizin değişik net gelirleri var. Değişmeyen ise hepimizin bu maaştan ödüyor olduğu ya kira ya ev kredisi, eve ait aidat, elektirik, su, gaz, telefon faturaları ve yiyecek-içecek giderleri. Kişisel bütçenizi hazırlarken ilk önce bir senede gelirinizin yüzde kaçını biriktireceğinize karar vermek. Daha sonrasında aşağıdan yukarıya giderek büyük başlı ve değişmeyen giderlerin oranını ayarlayabilmek. Sabit giderleri net gelirinize oranlayıp %60’ı geçmemesini sağlarsanız, geri kalan %40’ının en az %25’ini yatırıma yönlendirebilirsiniz. Sabit giderlerinize bireysel emeklilik sistemine ödeyeceğiniz rakamı da dahil edebilirseniz ne ala..Sene sonunda kendinizi tebrik edip güzel bir kutlama yapın derim

Yazan:Fatmanur Erdoğan

Sanayide Düşüş Sürüyor



Toplam sanayi üretimi Temmuz ayında geçen senenin aynı ayına göre yüzde 9.2 geriledi. Sanayi üretimi, Haziran ayına göre ise yüzde 0.9 artış gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2009 Temmuz Ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarını açıkladı.

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2009 yılı temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre Madencilik ve Taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 0,9 arttı, İmalat Sanayi sektörü endeksinde yüzde 10,5, Elektrik, Gaz ve Su sektörü endeksinde yüzde 3,2 azalış gözlendi.

2009 yılı Temmuz ayında 2008 yılı aynı ayına göre yüzde değişim oranları incelendiğinde Diğer Ulaşım Araçlarının İmalatında yüzde 36'lık bir düşüş dikkat çekti. Bunu, yüzde 27,3'lük düşüş ile Motorlu Kara Taşıtı, Römork ve Yarı Römork İmalatı takip etti. Bununla birlikte, Radyo,TV, Haberleşme Techizatı ve Cihazları imalatında ise yüzde 36.5'lik artış gerçekleşti.

Açıklanan veriyi değerlendiren Abank Ekonomisti Serdar Şenol, sanayi üretimindeki düşüşün piyasa beklentilerinden biraz daha iyimser olduğuna dikkat çekti. Özellikle ihracata yönelik sektörlerin temmuzda olumlu bir seyir izlediğini anlatan Şenol şunları söyledi.

"Ancak bu veri bize şunu gösteriyor ki, yılın üçüncü çeyreğinde de bir büyüme olmayacak. Ama önümüzdeki aylarda daha sınırlı daralmalar görebilriiz."

7 Eylül 2009 Pazartesi

Borsada Yabancı Payı Geriledi

Haber: Borsada Yabancı Payı Geriledi

Yabancı Yatırımcıların İMKB Menkul Kıymetler Borsası'ndaki Payı, Önceki Haftaya Göre Azalarak Yüzde 66,50'ye Geriledi.

Yabancı yatırımcıların İstanbul Menkul Kıymetler Borsasındaki (İMKB) payı, önceki haftaya göre azalarak yüzde 66,50'ye geriledi.

Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre, 4 Eylül 2009 tarihinde yabancıların hisse adedi bakımından borsadaki payı yüzde 53,09 olurken, piyasa değeri açısından payı ise yüzde 66,50 olarak gerçekleşti.

Yabancılar, bu tarih itibariyle 14 milyar 18 milyon 621 bin 887 adet hisse ile toplam 71 milyar 864 milyon 640 bin 572 lira tutarında piyasa değerini ellerinde bulundurdu.

Yabancıların 28 Ağustos 2009 tarihinde İMKB'deki payı yüzde 66,77 seviyesindeydi.

Rektörü İçeride, Üniversitesi Zirvede

Yükseköğretim Kurulu 2008 yılında üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarının uluslar arası atıf endekslerinde yayımlanan bilimsel makaleleriyle ilgili dökümü ve ilk 10 sırayı alan kurumları açıkladı. Öğretim elemanı başına düşen yayın sayısı sıralamasında birinciliği TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi aldı. Doğu'daki iki üniversite ile Rektörü tutuklu, Başkent Üniversitesi'nin uluslar arası yayın başarısı dikkat çekti.

YÖK'ün "2008 Yılında Tüm Üniversitelerde SCI (Bilimsel Atıf Dizini), SSCI (Sosyal Bilimler Atıf Dizini), AHCI (Sanat ve Beşeri Bilimler Atıf Dizini)'te Yayımlanan Yayınların Öğretim Üyesi Başına Düşen Yayın Sayısına Göre Sıralaması" üniversitelere göre başarıyı yansıttı. Buna göre TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi öğretim üyesi başına düşen 1,66 yayınla ilk sırada yer aldı. TOBB ETÜ'yü Bozok Üniversitesi (1,55), Aksaray Üniversitesi (1,31), Başkent Üniversitesi (1,25), Adıyaman Üniversitesi (1,18), ODTÜ (1,10), Çankaya Üniversitesi (1,01), Muş Alpaslan Üniversitesi (1,00), Sinop Üniversitesi (1,00), Bilkent Üniversitesi (0,98) izledi.

Sıralama, her indekste sadece bir kez yer alan makale toplamının yani "yayımlanmış net makale toplamının" üniversitelerin öğretim üyesi sayılarına bölünmesiyle oluşturuldu. TOBB ETÜ'deki 68 öğretim elemanının net toplamda 113 makalesi yayınlanınca üniversite 1,66 oranıyla birinciliği yakalamış oldu. Rektör Prof.Dr.Mehmet Haberal'ın Ergenekon davasına henüz dahil edilmediği dönemde Başkent Üniversitesi'nin, 423 öğretim elemanıyla 509 atıf yapılan yayınıyla 1,25 oranını tutturup YÖK listesinde dördüncü olması da dikkati çekti.

Doğudaki Adıyaman, Muş Alpaslan üniversitelerinin uluslar arası yayın sıralamasındaki başarıları göz doldururken Türkiye'nin en nitelikli üniversitelerinden ODTÜ ve Bilkent de listelerdeki başarılı konumlarını sürdürdü.

Yükseköğretim Kurulu'ndan yapılan açıklamada, uluslar arası atıf indekslerine göre üniversitelerin değerlendirildiği istatistiklere www.yok.gov.tr adresindeki internet sitesinden ulaşılabileceği bildirildi. YÖK üniversiteleri "2008 Yılında Yayınların Üniversitelere Göre Sıralaması", "2008 Yılında Tüm Üniversitelerde Atıf İndekslerinde Yayımlanan Yayınların Sayısına Göre Sıralaması" gibi listelere yer verdi.



1 Eylül 2009 Salı

ÇOK GÜZEL BİR DÜŞÜNCE PAYLAŞAYIM İSTEDİM

Merhaba.
Herkese Japonya'dan selamlar. Şu anda Tokyo'da yaşıyorum.
Her Türk gibi ben de ülkemi çok seviyorum. Ya siz? Siz de seviyor musunuz?

Hayalim Türkiyemiz'in dünyanın en güçlü, en zengin, en adaletli ve en çok sevilen ülkesi olması. Bu hayalin mutlaka gerçekleşmesini istiyorum. İnşallah gerçekleşeceğine inanıyorum.

Neden derseniz, zaten tarih boyunca defalarca bunu başarmış bir milletiz. Bu sefer de başaramamamız için hiçbir sebep yok. Dünyanın şu anda güçlü ve zengin olan devletlerinin insanlarının ülkemiz insanlarından en ufak bir üstünlüğü yok.

Türk insanı yeniden dünyayı fethetmelidir. Gönülleri fethetmeli, dünyaya adalet, sevgi ve barış götürmelidir. Aynı zamanda yepyeni zenginlikler keşfedip, insanların hizmetine sunmalıdır.

Bu, Türk insanı için kutsal bir görevdir. Şanlı tarihimizin bize yüklediği büyük bir sorumluluktur. Bu sorumluluktan kaçamayız. Sadece rahat peşinde koşmak Türk'e yakışmaz.

Türk olmak çok büyük bir sorumluluk getirir. Bu sorumluluğumuzun farkında mıyız?

Türkler her zaman tarih sahnesinde büyük rol oynamıştır. Tarihin akışını değiştirmiştir. Asırlarca yeryüzünde adaletin temsilcisi olmuştur.

Kurtuluş Savaşı’yla da köleleştirilmek istenen mazlum dünyanın uyanışının ilham kaynağı olmuştur. Mustafa Kemal de o büyük uyanışın en büyük kahramanı.

Atalarımızın başarılarıyla ne kadar gurur duysak da, kuru bir gurur bizi hiçbir yere götürmez. Bilakis alay kaynağı oluruz.

Onlara layık olmak için sorumluluklarımız nedir, çok iyi düşünelim. Türk olmanın ağır sorumluluğunu her zaman en küçük hücremize kadar hissedelim.

İlk adım olarak dünyaya yayılalım. Tanıyalım, öğrenelim. Dostluklar kuralım. Güç kazanalım. Bu kutsal hedefe Allah'ın izni ve yardımıyla hep birlikte ulaşalım.

Gitmediğimiz yer bizim değildir ve bizim olamaz.

Her gün doğuşuyla yeni fırsatlar da doğar. Türkiyemiz'i de çok güzel fırsatlar bekliyor.

Hep beraber var gücümüzle çalışalım.

Yeni Genç Türkler olarak inşallah çok güzel işler başaracağız. Tarihi tekrar yazacağız. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Hep birlikte inanalım. İnanırsak başarırız.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlarım sevgili arkadaşlarım.

Serdar Atilla Başara

TEKNOLOJİ

CeBIT Bilişim Eurasia
Organizatör :Interpromedya
Yer :TÜYAP Beylikdüzü
Başlangıç :07/10/2009 Çar 09:00
Bitiş :11/10/2009 Paz 00:00

Avrasya'nın en büyük iş ve teknoloji platformu CeBIT Bilişim Eurasia, 7-11 Ekim tarihleri arasında kapılarını pek çok yenilikle birlikte iş dünyası ve teknoloji meraklılarına açıyor.

Geçtiğimiz yıl 21 ülkeden 971 katılımcısı ile 70 ülkeden 159 bin 302 ziyaretçisini bir ticaret sinerjisi içinde buluşturan CeBIT Bilişim Eurasia 2009 yılında farklılaştırılan yapısı ile daha verimli iş görüşmelerine zemin hazırlayacak, yerli ve yabancı iş heyetlerini en yeni bilişim teknolojileri ile tanıştıracak.


Özellikle işini bilişim teknolojileri ile geliştirmek isteyen iş adamları için kapsamlı bir bilgilenme platformu oluşturmak amacıyla iş ve sivil toplum kuruluşlarının etkinlikleri ve özel projelerle zenginleştirilen CeBIT Bilişim Eurasia'da ürünlerin yanı sıra bilişim teknolojilerinin kullanım alanlarına ilişkin farklı örnekler, farklı bakış açıları da sunulacak.

İsTaNbUL da EnFLaSyOn

İstanbul'da enflasyon geriledi
İstanbul'da, bu yıl ağustos ayında perakende fiyatlar ve toptan fiyatlar, yüzde 0,19 oranında artış gösterdi
01 Eylül 2009 Salı, 12:38

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından İstanbul için hazırlanan 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi'ne göre, perakende fiyatlarda ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksine göre toptan fiyatlarda, ağustos ayında aynı oranda artış kaydedilmiş olup, bu oran yüzde 0,19 oldu.

Söz konusu indekslerin bir önceki yılın aynı ayına göre karşılaştırmasında, perakende fiyatlarda yüzde 7,54 artış görülürken, toptan fiyatlarda ise yüzde 0,49 oranında gerileme kaydedildi.

İndekslerde 24 aylık serilerden oluşan yıllık ortalama artış hesabına göre, 2009 yılı Temmuz ayında 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi, yıllık ortalama yüzde 9,41, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yıllık ortalama yüzde 3,99 oranında artış gösterdi.

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Bugün

blogumu yenı actım daha
ne yazacagımı bılmıorum.