1)Önce suya sormuşlar, "Kaybolursan seni nasıl bulacağız?"
Su cevap vermiş ateş ve ahlaka, "Nerede bir şırıltı duyarsanız ben oradayım. Bu yer bazen yeşilliklerin bazen kayaların arası, bazen de vadilerin içi olabilir ama şırıltıya kulak verin ben ordayım dostlarım" demiş,
2)Ateşe, sormuşlar "Seni yitirirsek ne yapalım?"
Ateş, "Nerde bir duman görürseniz o yerde ben varım oraya gelin ben ordayım "demiş.
3)Sıra ahlaka gelince, ahlakın dostlarına cevabı şu olmuş,
"Beni kaybederseniz bir daha kesinlikle bulamazsanız." :))))))))
ENGLISH TRANSLATE...
Water, fire and ethics established more friendships; they love each other very much. Then suddenly around a long time together have covered three of the sourness of the drink. When they leave each other again had to know where they can find and they ask each other:
1) First, the water had to ask, "How do we find you if you lost?"
Water was responding to fire and morality, "where you hear a gurgle, I'm there. This place is sometimes green, sometimes among the rocks and sometimes it can be inside the valley, but to listen to the gurgle ordayım my friends I" said,
2) fire, they ask "What if I do lose?"
Fever, "Where you see a smoke in that place I come there I got my ordayım" said.
3) place when it comes to ethics, morality became friendly answer to the following,
"If you lose me you do not find a more strictly
Yan Yana Yürümeyelim Diye Dar Yapılmıştı Kaldırımlar. Ve Yine Yan Yana Yürümeyelim Diye Dar Kafalıydı Insanlar. Ve Sırf Dardı Diye Kafalar, Düşünmeyi Bırakıp Sevmeyi Denedik, "Sarılmak Yakar Bizi" Deyip Aşkı Hep, Uzaktan Sevdik...
Bazen susmak gerekiyormuş,
bazen bomboş bakmak gerekiyormuş hayatın yalanlarına.
Anlamaya çalışmak saçmalık
Anlamadan yaşamak gerekiyormuş.
Ama bazen unutmak gerekiyormuş, unutulma pahasına.
Zaman değilmiş gideni getiren,
aslında zamanmış var olanı götüren.
Su cevap vermiş ateş ve ahlaka, "Nerede bir şırıltı duyarsanız ben oradayım. Bu yer bazen yeşilliklerin bazen kayaların arası, bazen de vadilerin içi olabilir ama şırıltıya kulak verin ben ordayım dostlarım" demiş,
2)Ateşe, sormuşlar "Seni yitirirsek ne yapalım?"
Ateş, "Nerde bir duman görürseniz o yerde ben varım oraya gelin ben ordayım "demiş.
3)Sıra ahlaka gelince, ahlakın dostlarına cevabı şu olmuş,
"Beni kaybederseniz bir daha kesinlikle bulamazsanız." :))))))))
ENGLISH TRANSLATE...
Water, fire and ethics established more friendships; they love each other very much. Then suddenly around a long time together have covered three of the sourness of the drink. When they leave each other again had to know where they can find and they ask each other:
1) First, the water had to ask, "How do we find you if you lost?"
Water was responding to fire and morality, "where you hear a gurgle, I'm there. This place is sometimes green, sometimes among the rocks and sometimes it can be inside the valley, but to listen to the gurgle ordayım my friends I" said,
2) fire, they ask "What if I do lose?"
Fever, "Where you see a smoke in that place I come there I got my ordayım" said.
3) place when it comes to ethics, morality became friendly answer to the following,
"If you lose me you do not find a more strictly
Yan Yana Yürümeyelim Diye Dar Yapılmıştı Kaldırımlar. Ve Yine Yan Yana Yürümeyelim Diye Dar Kafalıydı Insanlar. Ve Sırf Dardı Diye Kafalar, Düşünmeyi Bırakıp Sevmeyi Denedik, "Sarılmak Yakar Bizi" Deyip Aşkı Hep, Uzaktan Sevdik...
Bazen susmak gerekiyormuş,
bazen bomboş bakmak gerekiyormuş hayatın yalanlarına.
Anlamaya çalışmak saçmalık
Anlamadan yaşamak gerekiyormuş.
Ama bazen unutmak gerekiyormuş, unutulma pahasına.
Zaman değilmiş gideni getiren,
aslında zamanmış var olanı götüren.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder